Tutuklama Tedbiri (Cmk M. 100)
Tutuklama tedbiri konusuna ilişkin Ceza Muhakemeleri Kanunu 100. Madde’de tutukluluk kararının verilebilmesi için bulunması gereken şartlar açıkça sıralanmıştır. Bilindiği üzere şüphelinin tutuklanmasına karar verilmesi bir ceza verme şekli değil yargılamanın (soruşturmanın ve ardından kesin karara kadar kovuşturmanın) sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için şüphelinin yargılama süresince cezaevinde bulunmasının isabetli olup olmayacağına ilişkin tedbirdir. Ancak ne yazık ki ülkemizde çoğunlukla tutukluluk bir ceza verme amacı olarak kullanılmakla birlikte tutukluluk kararı veren mahkemelerin kararları şablon gerekçelerden öteye gidememekte ve tutukluluk süreleri çok uzun olmaktadır. Tutukluluk bir tedbir olduğundan tutukluluğa ilişkin kararların çok ayrıntılı bir şekilde ve şartların sağlandığının somut verilerle gösterilmesi gerekmektedir. Tutukluluğa ilişkin kurallara ayrıntılı şekilde uyulmadığı durumda keyfi uygulamalar ile insanlar mağdur olabilmektedir. Şimdi tutukluluk kararının verilebilmesi için gerekli şartlara bakalım.
Tutuklama Tedbiri Kararının Şartları Nelerdir?
“Tutuklama Nedenleri” başlıklı Ceza Muhakemeleri Kanunu Madde 100 “(1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.
(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir: a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. b) Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:”
- Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),
- Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),
- Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
- Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87),
- İşkence (madde 94, 95)
- Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
- Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
- Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149),
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
- Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),
- Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),
- b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
- c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.
- d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
- e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
- f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
- g) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar.
- h) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar.
(4) Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.
Şeklinde tutuklamanın hangi şartlarda ve hangi suç tiplerinde uygulanabileceği açıkça belirtilmiştir. Yukarıda sayılan suç tipleri dışında kalan bir suç tipinde kesinlikle tutuklama tedbiri uygulanamayacaktır. Kuvvetli suç şüphesi tutuklama tedbirinin ana unsurudur. Değerlendirmeyi mahkeme mevcut deliller üzerinden yapacaktır. Kuvvetli suç şüphesi ile birlikte yukarıda yer alan maddenin 2. Fıkrasında yer alan sebeplerden en az birinin bulunması gerekmektedir. Yani anlaşılacağı üzere 2. Fıkrada yer alan unsurlardan birinin tek başına varlığı yetmeyeceği gibi kuvvetli suç şüphesi de tek başına tutuklama tedbirine başvurulması için yeterli değildir.
Tutuklama Kararında Neler Bulunmalıdır?
Tutukluluk kararında hangi unsurların yer alması ve hangi hususların açıklanması gerektiği CMK Madde 101’de açıkça anlatılmıştır. Anılan maddeyi özetlemek gerekirse; Soruşturma aşmasında savcının istemi üzerine Sulh Ceza Hakimliği, kovuşturma aşamasında yine savcının istemi üzerine veya re’sen davanın görüldüğü mahkeme tarafından tutukluluğa ilişkin karar verilir. Kararda tutuklamaya ilişkin kuvvetli suç şüphesini oluşturan delillerin yanında 100. Maddenin 2. Fıkrasında yer alan unsurlardan hangisi veya hangilerinin bulunduğunun açıkça belirtilmesi gerekir.
Tutuklama Tedbirinde Orantılılık
CMK Madde 102’de tutuklulukta en fazla geçecek süreler açıkça belirlenmiştir. Tutukluluk bir tedbir olduğundan ve amaç ceza vermek olmadığından tutukluluğa ilişkin tüm hususlar ayrıntılı bir şekilde kanunda düzenlenmiştir. Hak ihlaline neden olunmaması için kanunda yer alan hususlara ve sürelere harfiyen uyulması gerekmektedir.
Tutuklama kararları denetime açık kararlardır. Yani kararı veren mahkeme veya hakimliğin tutuklamaya ilişkin kararında kaç gün içerisinde hangi makama itirazın yapılacağı açıkça belirtilmek zorundadır. Tutuklama kararına itiraza ilişkin sitemizde yer alan “TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ” adlı konuyu inceleyebilirsiniz. Ayrıca şüphelinin tutuklanması ile birlikte aylık periyotlarla kararı veren sulh ceza hakimliği veya kararı veren mahkeme tarafından tutukluluğun gözden geçirilmesine yönelik inceleme yapılır. Burada amaç tutukluluğa son verilmesini gerektirecek bir durum olması halinde gecikmeye yer vermeden tutukluluğa son vermek veya tutukluluğun devamını gerektirecek durumlar varsa bunların incelenmesine olanak sağlamak için yapılmaktadır. Tutukluğun gözden geçirilmesine ilişkin sitemizde yer alan “TUTUKLULUĞUN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ NEDİR?” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Ayrıca belirtmek gerekir ki tutuklama uygulanması gereken en son tedbirdir. CMK madde 109’da yer alan adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekmektedir. Adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağının düşünülmesi durumda ancak tutuklama kararı verilebilecektir. Adli kontrole ilişkin sitemizde yer alan “ADLİ KONTROL TEDBİRİ” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Kocaeli’de Tutuklama Tedbiri
Kocaeli ilinde bulunan avukatlık ofisimize gelerek KOCAELİ’de tutuklama tedbiri ve süreçleriyle ilgili bilgi alabilir, Ceza Hukuku alanında uzman, Kocaeli Ceza Avukat larımıza danışabilirsiniz. Kocaeli/İzmit bölgesinde değilseniz, iletişim kısmında yer alan mail adresimiz ve telefon numaramız ile avukatlarımızla irtibata geçebilirsiniz.