Nafaka Artırım Davası
Boşanma davasıyla birlikte veya daha sonra açılan bir dava ile nafakaya hükmedilmiş olması durumunda değişen koşullar gereği nafaka alacaklısı, nafakanın artırılması gerektiği düşüncesi ile nafaka artırım davası açabilecektir. Çocuklar için hükmedilmiş olan iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin dava velayeti veya vesayeti elinde bulunduran tarafından açılabilecektir. Nafaka ve nafaka türlerine ilişkin ayrıntılı bilgi için NAFAKA DAVALARI VE BOŞANMA DAVASINDA NAFAKA başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu “Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi” başlıklı 176. Maddenin 4 ve 5. Fıkralarında “Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” hükmü ve “Durumun Değişmesi” başlıklı madde 331’de “Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Hükmü gereğince nafaka artırım davası açılabilecektir.
Nafaka artırım davası açılabilmesi için ilk şart nafakaya ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmasıdır. Nafakaya ilişkin hükmün yer aldığı mahkeme kararı ilgi gösterilerek, kararın verildiği tarihteki mevcut koşullar ile nafaka artırım davasının açıldığı tarihteki mevcut koşulların farklılığı belirtilmelidir. Nafaka artırım kararı verilebilmesi için uygulamada 3 farklı durum aranmaktadır.
Nafaka Artırım Davası Şartları
-Daha önce verilen karardan sonra değişen ekonomik yapı nedeniyle, nafakanın yetersiz kalması,
-Nafaka alacaklısının, hükmedilen tarihte yer alan gelirlerinin ciddi oranda azalmış olması,
-Borçlunun gelirinin ciddi oranda artmasıyla birlikte, nafaka borcu miktarının hakkaniyete göre az kalmış olması,
Yukarıda sayılan üç durumdan birisinin varlığı halinde nafaka artırım davasında hakim tarafların mevcut ekonomik durumlar ile değişen şartlar bir arada değerlendirerek nafaka artırımına ilişkin karar verilecektir. Somut bir örnek vermek gerekirse; Nafaka kararı verilen tarihte 1 çocuğa bakmakla yükümlü anne lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarı 350 TL’dir. Nafaka kararının verildiği tarihte anne asgari ücret kazandığı bir işte çalışmakta ve nafaka borçlusu baba da asgari ücret kazanmaktadır. Daha sonra anne işten ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu durumda anne, iştirak nafakasının değişen koşullar nedeniyle artırılması için dava açabilecektir. Bu durumda, nafakaya hükmedilen tarihte asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu ancak bu gelirin artık mevcut olmadığını ve davalı babanın halen asgari ücretli bir işte çalıştığını, şartların değişmiş olduğundan nafakanın artırılmasını talep edebilecektir.
Unutulmamalıdır ki nafaka artırım davaları nispi harca tabidir bu nedenle artırımın tahminen ne kadar olabileceği göz önünde bulundurularak talep edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle aile hukuku alanında uzman bir avukat eşlinde bu davaların açılması önem arz etmektedir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki TMK m. 330/3 “Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” Hükmü doğrultusunda nafakanın her yıl artış oranının da belirlenmesi talep edilebilecektir. Bu sayede nafaka alacaklısı değişen ekonomik koşullar nedeniyle tekrar bir dava açmak zorunda kalmayacaktır.
Nafaka Artırım Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Nafaka artırım davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakacaktır. Yetkili mahkeme, nafaka borçlusunun yerleşim yeridir.
Kocaeli’de Nafaka Artırım Davası
Kocaeli ilinde bulunan avukatlık ofisimize gelerek KOCAELİ’de nafaka artırım davası süreçleriyle ilgili bilgi alabilirsiniz. Aile Hukuku alanında uzman avukatlarımıza danışabilirsiniz. Kocaeli/İzmit bölgesinde değilseniz, iletişim kısmında yer alan mail adresimiz ve telefon numaramız ile avukatlarımızla irtibata geçebilirsiniz.
Not: Ayrıca sıkça okunan İcra Takibinde Borca İtiraz Süreci başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Nafaka Artırım Davasına İlişkin Örnek Yargı Kararları
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2019/7851
Karar Numarası: 2019/12525
Karar Tarihi: 19.12.2019
“Mahkemece, 15.11.2018 tarihli kararla, davacı-davalı erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı davasının (TMK m. l66/son) kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadın yararına nafakalara ve tazminatlara hükmedilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 16/09/2019 tarihli ilamıyla hüküm, kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu, kadının birleşen nafaka artırım davasındaki nafaka miktarı kesinleştiği halde artırılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu ve vekalet ücreti yönünden bozulmuş, diğer yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. Dairemizin kısmen onama- kısmen bozma kararından sonra davalı- davacı kadın vekili tarafından boşanma kararına ve nafakaya yönelik 28.10.2019 tarihli karar düzeltme talepli dilekçe sunulmuş, sonrasında 16.12.2019 tarihli dilekçe ile davacı-davalı erkeğin vefat ettiği bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan nüfiıs kayıtlarından davacı-davalı erkeğin 10.12.2019 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Davacı- davalı erkek, mahkemece verilen boşanma kararı kesinleşmeden öldüğüne göre, evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Karardan sonra, henüz kesinleşmeden meydana gelen ve niteliği gereği son karar üzerinde belirleyici ve değiştirici etkiye sahip olan bu vakıa dikkate alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekir. Bu sebeple, davalı kadının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 16/09/2019 gün ve 2019/898 esas, 2019/8730 karar sayılı kısmen onama kısmen bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının, davacı- davalı erkeğin, davanın devamı sırasında ölümü sebebiyle boşanma davasının konusuz kaldığı gözetilerek bu hususta bir karar verilmek üzere bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.”