Özel hayatın gizliliği hakkı topluluk içinde yaşamaya mecbur olan insanların saygın, onurlu ve medeni bir şekilde hayatlarını devam ettirebilmeleri için ihtiyaç duyulmuş bir haktır. Bu hak kişinin iradesi dışında özel hayatına ve aile hayatına ait bilgilere erişilememesini ve ifşa edilmemesini teminat altına alır.
Anayasa’da Özel Hayatın Gizliliği
Özel hayatın gizliliği hakkı anayasal düzeyde korunan bir haktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20. maddesinde bu hakka ilişkin düzenleme yer almaktadır:
“20. Madde
A. Özel Hayatın Gizliliği |
Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.” |
Ayrıca ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi bir çok uluslararası sözleşmede de özel hayatın gizliliğini teminat almaya yönelik hükümler mevcuttur.
Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması
Özel hayatın gizliliği en başta bir temel hak olarak anayasal düzlemde korunmaktadır. Anayasada yer alan düzenleme devlet eliyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesini önlemek amacıyla getirilmiştir. Bir kişinin başka bir kişinin özel hayatını ihlal etmesine yönelik koruma ise özel hayatın gizliliğini ihlal sonucu doğuran eylemlerin suç olarak tanımlanması ve cezalandırılması ile mümkündür. Özel hayatın gizliliğini korumak amacıyla tanımlanan suçlardan bazılarına ilişkin düzenlemeler aşağıda verilmiştir.
Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali
Özel hayatın gizliliğini ihlal, bir kişinin özel hayatını teşkil eden mektup, mesaj, telefon konuşması, fotoğraf ve özel bilgiler gibi unsurların herhangi bir amaçla ifşa edilmesi veya el koyulmasıdır. Bir şeyin özel hayat kapsamında olup olmadığını belirlerken bireyin o şeye yönelik tutumu önem taşır. Birey eğer o şeyin herkes tarafından bilinmesini istemiyorsa ve bilinmesi de gerekmiyorsa, o şey özel hayat kapsamındadır. Bu tür durumlar, Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiş olup, özellikle özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında cezai yaptırımlarla karşılaşılması söz konusu olabilir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
Özel hayatın gizliliği hakkını koruma altına almak için tanımlanmış bir suçtur. Türk Ceza Kanununun 134. maddesinde düzenlenmiştir:
“Özel hayatın gizliliğini ihlal
Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu
“Kişisel verilerin kaydedilmesi
Madde 135- (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır. “
Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu
“Haberleşmenin gizliliğini ihlal
Madde 132- (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Suçu
“Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Madde 136- (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun konusunun, Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır.”
Özel Hayatın Gizliliği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Özel Hayatın Gizliliği Hangi Durumlarda Geçersiz Sayılır?
Her ne kadar anayasal bir hak olsa da, bazı istisnai durumlarda özel hayatın gizliliği geçersiz sayılır. Kamu düzeni, milli güvenlik, suç işlenmesinin önlenmesi ya da bir yargı kararının gereği olarak bu hak sınırlanabilir. Özellikle hâkim kararı olmaksızın yapılan müdahaleler hukuka aykırıdır. Ancak yargı kararı ile arama, el koyma ya da izleme işlemleri özel hayatın gizliliğine müdahale kapsamında yasal olarak kabul edilebilir.
WhatsApp Yazışmaları Özel Hayatın Gizliliği Kapsamında mı?
Günümüzde en sık tartışılan konulardan biri de, WhatsApp yazışmaları özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendiriliyor mu sorusudur. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında, özel olarak gerçekleştirilen dijital yazışmaların da özel hayatın bir parçası olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle, bireylerin WhatsApp gibi dijital platformlardaki konuşmaları da rızaları dışında elde edilip ifşa edilirse, özel hayatın gizliliği ihlal edilmiş sayılır.
TCK’da Özel Hayatın Gizliliği Nasıl Düzenlenmiştir?
TCK özel hayatın gizliliği başlığı altında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; kişilerin özel hayatına dair görüntü veya seslerin kayda alınması, ifşa edilmesi ve yayılması cezai yaptırım altındadır. Suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde ise cezalar daha da ağırlaşmaktadır.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Şikâyet Süresi Nedir?
Özel hayatın gizliliğini ihlal şikayet süresi, Türk Ceza Kanunu’ndaki genel şikâyet süresi kurallarına tabidir. Suçun ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikâyet hakkı kullanılmalıdır. Bu süre kaçırıldığında, mağdurun ceza davası açma hakkı düşer. Dolayısıyla mağdurlar, ihlali fark ettikleri anda gecikmeden yasal mercilere başvurmalıdır.
Özel Hayatın Gizliliği Suçu Nedir?
Özel hayatın gizliliği suçu, kişilerin özel yaşamına dair bilgilerin rızaları dışında elde edilmesi, ifşa edilmesi ya da yayılması durumunda oluşur. Bu suç; yalnızca fotoğraf ve ses kaydı gibi verilerle sınırlı kalmaz, aynı zamanda yazışmalar, günlükler, sağlık bilgileri gibi tüm özel içerikleri kapsar. Suçun işleniş şekline göre 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
Comments (2)
İyi günler izinsiz alınan ses,ekran kaydı , fotoğraflar cezası var mı Özel hayatın gizliliğine giriyor mu
Bu durum aranızda görülen bir dava olup olmaması ve bununla ilgili delil oluşturup oluşturmadığı konularına göre, yer, zaman durumlarına göre değişkenlik göstermektedir. Genel ve net bir cevabı yoktur sorunuzun.
Yoruma kapalı.