Mahkemede Şahitlik Sildirmek Mümkün Mü?
“Mahkemede şahitlik sildirmek mümkün mü?” sorusu; herhangi bir davada tanık olarak duruşmaya davet edilen fakat tanıklık yani şahitlik yapmak istemeyen kişilerin ilk aklına gelen sorudur. Bu yazımızda genel olarak tanıklığın ne olduğunu, kimlerin tanık olarak dinlenebileceğini, kimlerin tanıklıktan çekinebileceğini inceleyeceğiz.
Şahitlik Yapmak Nedir?
Tanıklık ya da diğer adıyla şahitliğe ilişkin temel düzenlemeler Ceza Muhakemesi Kanunu‘nun 43 ve devamı maddelerinde; Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 240 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ceza ya da hukuk mahkemeleri farketmeksizin adli yargıda iddiaların ispatı için en çok başvurulan delil türüdür.
Tanık olarak çağırılan kişi dava konusuyla ilgili bilgi ve görgülerini mahkeme huzurunda beyan ederek iddiaların aydınlatılmasında ya da çürütülmesinde rol oynar.
Mahkemede Şahitlik Sildirmek Nedir?
Şahitlik sildirmek ifadesinin hukuki karşılığı “tanıklıktan çekinme”dir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda tanıklıktan çekinmeye ilişkin düzenlemeler büyük ölçüde paralellik göstermektedir.
Mahkemede Şahitlik Sildirme Sebepleri?
Ceza mahkemelerinde uygulanan Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sayılan tanıklıktan çekinme sebepleri:
Tanıklıktan çekinme
Madde 45 – (1) Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilir:
a) Şüpheli veya sanığın nişanlısı.
b) Evlilik bağı kalmasa bile şüpheli veya sanığın eşi.
c) Şüpheli veya sanığın kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu.
d) Şüpheli veya sanığın üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları.
e) Şüpheli veya sanıkla aralarında evlâtlık bağı bulunanlar.
Meslek ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinme
Madde 46 – (1) Meslekleri ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinebilecekler ile çekinme konu ve koşulları şunlardır:
a) Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler.
b) Hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensuplarının, bu sıfatları dolayısıyla hastaları ve bunların yakınları hakkında öğrendikleri bilgiler.
c) Malî işlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterlerin bu sıfatları dolayısıyla hizmet verdikleri kişiler hakkında öğrendikleri bilgiler.
(2) Yukarıdaki fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalan kişiler, ilgilinin rızasının varlığı halinde, tanıklıktan çekinemez.
Kendisi veya yakınları aleyhine tanıklıktan çekinme
Madde 48 – (1) Tanık, kendisini veya 45 inci maddenin birinci fıkrasında gösterilen kişileri ceza kovuşturmasına uğratabilecek nitelikte olan sorulara cevap vermekten çekinebilir.
Tanığa cevap vermekten çekinebileceği önceden bildirilir.
Asliye ya da Ağır Ceza Mahkemesine şahit olarak çağırılan kişiler yukarıdaki sebeplerin varlığı halinde, sebebi ile birlikte tanıklık yapmak istemediklerini mahkemeye bildirmelidirler. Tanıklıktan çekinme hakkı bulunan kimse sebep göstermeksizin duruşmaya ditmediği takdirde hakkında zorla getirme kararı çıkarılabilir; bu sebeple duruşmaya gidip duruşmada tanıklıktan çekinme beyanının mahkemeye iletilmesi daha yerinde olacaktır.
Hukuk mahkemelerinde uygulanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda sayılan tanıklıktan çekinme sebepleri:
Tanıklıktan çekinme hakkı
MADDE 247- (1) Kanunda açıkça belirtilmiş olan hâllerde, tanık olarak çağrılmış bulunan kimse, tanıklık yapmaktan çekinebilir.
(2) Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekinme sebeplerinin varlığı hâlinde, hâkim tanık olarak çağrılmış kimsenin çekinme hakkı bulunduğunu önceden hatırlatır.
Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekinme
MADDE 248- (1) Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilirler:
a) İki taraftan birinin nişanlısı.
b) Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi.
c) Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu.
ç) Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar.
d) Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları.
e) Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk.
Sır nedeniyle tanıklıktan çekinme
MADDE 249- (1) Kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Ancak, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükmü saklı kalmak üzere sır sahibi tarafından sırrın açıklanmasına izin verildiği takdirde, bu kimseler tanıklıktan çekinemezler.
Menfaat ihlali tehlikesi nedeniyle tanıklıktan çekinme
MADDE 250- (1) Aşağıdaki hâllerde tanıklıktan çekinilebilir:
a) Tanığın beyanı kendisine veya 248 inci maddede yazılı kimselerden birine doğrudan doğruya maddi bir zarar verecekse.
b) Tanığın beyanı kendisinin veya 248 inci maddede yazılı kimselerden birinin şeref veya itibarını ihlal edecek ya da ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına sebep olacaksa.
c) Tanığın beyanı, meslek veya sanatına ait olan sırların ortaya çıkmasına sebebiyet verecekse.
Tanıklıktan çekinme hakkının istisnaları
MADDE 251- (1) 248 ve 249 uncu maddeler ile 250 nci maddenin (a) bendindeki hâllerde;
a) Bir hukuki işlemin yapılması sırasında tanık olarak bulundurulmuş olan kimse o işlemin esası ve içeriği hakkında,
b) Aile bireylerinin doğum, ölüm veya evlenmelerinden kaynaklanan olaylar hakkında,
c) Aile bireyleri arasında, ailevi ilişkilerden kaynaklanan mali uyuşmazlıklara ilişkin vakıalar hakkında,
ç) Taraflardan birinin hukuki selefi veya temsilcisi olarak kendisinin yaptığı işler hakkında,
tanıklıktan çekinilemez.
Adli Yardım Dilekçe Örneği adlı yazımızı buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz.