Usule Uygun Tebligat Nasıl Yapılır?
Usule Uygun Tebligat Nasıl Yapılır? Sorusnun cevabı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nda belirtilmiştir. Tebligatın usule uygun şekilde tebliğ edilebilmesi için belirli bir sıralamayı izlemesi gerekmektedir. Bu sıralama şöyledir:
1-) Madde 10 – Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
2-) Madde 16 – Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.
3-) Madde 20 – 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır…
4-) Madde 21 – Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
18 Yaşından Küçüğe Tebligat Yapılabilir Mi?
Ayrıca TMK Madde 342 “Ana ve baba, velâyetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler” hükmü ve Tebligat Kanunu Madde 11 “Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabetmedikçe bu mümessillere yapılır.” hükümleri gereğince 18 yaşından küçükler için kendisine tebligat yapılamayacağı açıktır. 18 yaşından küçükler için tebligat kanunen atanan kayyım varsa ona yoksa velisine yapılmalıdır.
Usule Uygun Tebligat Sonuç
Yukarıda sayılan usullere uyulmamış olması halinde ilgilinin tebliği öğrendiğini belirttiği tarih tebliğ tarihi olarak geçerli olacaktır.Tebligat Kanu’nu MADDE 53 Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü başlığı altında “(2) Muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. (3) Tebliğin usulüne aykırı yapılmış olması halinde, muhatabın tebliği öğrendiğinin ve bunun tarihinin iddia ve ispatı mümkün değildir.” Hükmü amirdir. Yukarıda yer alan kanun maddesinde belirtildiği gibi usulsüz tebligat yapılması sonucunda tebliğ tarihi olarak ilgili kişinin tebliğ tarihini belirttiği tarih esas alınacaktır.
Not: Ayrıca sıkça okunan MENFİ TESPİT DAVASI başlıklı yazımızı incelemenizi tavsiye ederiz.
Tebligat Usulüne İlişkin Bazı Yargı Kararları:
T.C YARGITAY 1.Hukuk Dairesi Esas: 2015/16075 Karar: 2018/106 KT: 10.01.2018 “Davacı …’nın kendine asaleten küçük (22.06.2004 doğumlu.) …’ya velayeten eldeki davayı açtığı ancak vekil Av. …’a yalnızca kendisi adına vekaletname verdiği anlaşılmakla Av. …’ın küçük …’ya velayeten … tarafından vekil tayin edildiğine ilişkin vekaletname var ise ilgilisinden temin edilmesi, vekaletname temin edilemez ise gerekçeli kararın küçüğe velayeten annesi …’ya tebliğ edilip, yasal temyiz süresinin beklenilmesi…”
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi, E: 2016/10293, K: 2017/2033, KT:15.2.2017 “…Buna göre; Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğinin 16/2 maddesine göre, açık mavi renkli bastırılan tebligat zarfında, “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata” yer verilmesi gerekirken, böyle bir meşruhatın olmadığı sadece borçlunun Adı ve Soyadının yazılı olduğu yerin hemen altında, (Mernis Adresi) şeklinde bir yazının olduğu ve tebliğ zarfının açık mavi renkli olmadığı görülmüş olup, beyaz renkli zarf üzerindeki “Mernis Adresi” şeklinde kaydın Kanunun ve Yönetmeliğin aradığı şartları karşılamadığı dolayısıyla tebliğin usule aykırı olduğu anlaşılmaktadır…”
YARGITAY 9. Hukuk Dairesi’nin Tarih 06.12.2004 E:2004/9619 K:2004/26053 “…Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre davalı Holger adına adreste bulunmaması nedeniyle yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Zira Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesinde de düzenlenen koşullar yerine getirilmemiştir. Tebliğ memuru tebligat muhatabını adreste bulamazsa adreste bulunmama nedenini en yakın komşudan sorup beyanını imzası ile tevsik etmesi gerekir. Davalı adına çıkarılan tebligatta ise komşuya sorulup beyanının alındığı hususu adı geçenin imzası alınmadığından denetime olanak vermemektedir. Tebliğ memurunun yukarıda açıklanan ilkeye riayet etmeden Tebligat Kanunu 21. maddeye göre yaptığı tebligat usulüne uygun bir tebliğ işlemi olarak değerlendirilemez…”
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 7.2.2017 Tarih E: 2016/9795 K:2017/1346 “…tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. O halde, mahkemece, şikayetin kabulüyle borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...”
T.C. DANIŞTAY 9. Daire Esas: 2010/ 8939 Karar: 2012 / 2645 KT: 15.05.2012 “Yapılan tebligatın geçersiz olması nedeniyle tebliğ tarihi olarak davacının dava dilekçesinde belirttiği 11.5.2010 tarihinin kabul edilmesi ve süresinde açılan davanın esasının incelenmesi gerektiğinden, davayı süreaşımı nedeniyle reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.”
Basit Yargılama Usulüne İlişkin Anayasa Mahkemesi İptal Kararı