İcra Yolu İle Kiracının Tahliyesi
İcra yolu ile kiracının tahliyesi işlemleri için bazı ön şartlar mevcuttur. Bu yazımızda bu şartlardan bahsetmeden önce icra yolu ile kiracının tahliyesinin avantajlarından bahsetmek gerekir. İcra yolu ile kiracının tahliyesi, hızlı ve pratik sonuç doğurur. Ayrıca ödenmeyen kiralara ilişkin de hızlıca alacağı tahsil etme şansı vermektedir. İcra yolu ile kiralayanın tahliyesi iki şekilde mevcuttur. Birincisi kiracının kira bedelini ödememesi üzerine temerrüd nedeniyle tahliyedir. İkincisi ise kira sözleşmesinin bitmesiyle birlikte kiracının tahliyesidir.
A-) Kira Bedelinin Ödenmemesi Nedeniyle Tahliye (Temerrüt Nedeniyle)
1-)İcra yoluyla kiracının tahliyesi için öncelikle ödenmemiş kira dönem/dönemleri olması veya kira sözleşmesi sona ermiş olmasına rağmen kiracının halen konutu boşaltmamış olması gerekmektedir.
2-) İcra müdürlüğü aracılığı ile başlatılacak ilamsız takipte kiracı/borçlunun varsa itirazı 7 gün içerisinde yapması gerektiği ve 30 gün içerisinde borcun tamamını ödemediği durumda sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı belirtilir.
3-)7 gün içerisinde kiralayan tarafından itiraz edilirse itirazın mahiyetine göre itirazın iptali veya itirazın kaldırılması yollarına başvurulması gerekmektedir. İmzaya itiraz söz konusu veya yazılı bir kira sözleşmesi mevcut değilse icra mahkemelerinde itirazın kaldırılması yoluna gidilemeyecek genel mahkemelerde itirazın iptali yolu izlenmesi gerekecektir.
4-)7 gün geçmesiyle birlikte kiralayan tarafından itiraz edilmezse dahi haciz veya tahliye işlemlerine başlanamayacaktır. Çünkü tahliye talepli kira alacaklarında ayrıca Borçlar Kanunu’na göre 30 günlük ödeme süresi verilmiştir.
5-)30 günlük sürenin geçmesiyle birlikte borcun tamamı ödenmemiş ise artık tahliye işleminin yapılabilmesi için şartların oluştuğunu belirtir dilekçe ile icra hukuk mahkemesine başvuru yapılmalıdır. Mahkeme tarafından yalnızca tebligatların usulü ve sürelerin tamamlanıp tamamlanmadığı incelemeleri dosya üzerinden yapılır. Herhangi bir eksiklik olmaması durumunda tahliye kararı verecektir. Mahkeme kararının kiralayana tebliği veya tefhiminden itibaren 10 gün geçmesinden sonra icra müdürlüğü aracılığı ile tahliye işlemlerine başlanabilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus evde mevcut eşyaların bir yerde depolanması gerekiyorsa yed’i emin ücretinin ve tahliye harcının eksiksiz yatırılmış olması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen aşamaların eksiksiz tamamlanmasıyla birlikte hızlı ve etkili bir şekilde sonuca gidilebilecek ve kiralayan kısa sürede tahliye edilebilecektir.
B- Kira Süresinin Sona Ermesi Nedeiyle Tahliye
Kira süresinin sona ermesi nedeniyle kiralayanın tahliye edilebilmesi için öncelikle yazılı bir kira sözleşmesi olması gerekmektedir. Kiralayan, yazılı kira sözleşmesinde belirtilen tarihten sonraki 30 gün içerisinde kiralananı tahliye edeceğini yazılı bir şekilde tahhüt etmelidir. Eğer ki tahliye tahhüdü yoksa yalnızca kira sözleşmesinin süresi dolması nedeniyle icra yoluyla tahliye takibi yapılamayacaktır. Anılan şartların mevcut olması halinde icra müdürlüğüne başvurulmasıyla birlikte direkt olarak tahliye emri gönderilecektir. Kiralayan tahliye emrine 7 gün içerisinde itiraz edebilecektir. Yine yukarıda belirtildiği üzere imzaya itiraz edilmemiş olması durumunda icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılması talep edilebilecekken eğer ki imza itirazı mevcutsa genel mahkemede itirazın iptali davası açılması gerekecektir. Eğer ki kiralayan tarafından herhangi bir itirazda bulunulmazsa tahliye emrinin tebliğinden itibaren 15 gün geçmesiyle birlikte cebri icra yoluyla tahliye işlemlerine başlanabilecektir.
Kocaeli’de İcra Yolu İle Kiracının Tahliyesi Süreci
Kocaeli ilinde bulunan avukatlık ofisimize gelerek KOCAELİ’de icra yolu ile kiracının tahliyesi süreciyle ilgili bilgi alabilir, İcra ve İflas Hukuku alanında uzman, Kocaeli İcra avukatlarımıza danışabilirsiniz. Kocaeli/İzmit bölgesinde değilseniz, iletişim kısmında yer alan mail adresimiz ve telefon numaramız ile avukatlarımızla irtibata geçebilirsiniz.
Not: Konuyla ilişkili DAVA YOLUYLA KİRACININ TAHLİYESİ ve İCRA TAKİBİNDE BORCA İTİRAZ başlıklı yazılarımızı inceleyebilirsiniz.
İcra Yolu İle Kiracının Tahliyesi İçin Örnek Yargı Kararları
YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 2017/13162 K. 2017/10909 T. 18.9.2017
“…Dava, davalı kefillerin itirazlarının kaldırılması ve kiracının tahliyesi istemlerine ilişkindir. Takip talebinin geçerli olması ve buna dayanarak icra dairesinin borçluya ödeme emri gönderebilmesi için, takip talebinde bulunması gereken kayıtlara, takip talebinin şartları denir. Kiralayan alacaklı, ilamsız tahliye takip talebinde kiranın ödenmesinden başka, kiracının tahliyesini İ.İ.K.nun 269/1. maddesi gereğince istemek zorundadır. Böylece kiralayan kira bedeli için genel haciz yolu ile takiple tahliye takibini birleştirir. Takip talebi örneğinin 7 numaralı bölümünün karşısındaki boşyere tahliye talebinin yazılması gerekir. Ayrıca 9 numaralı bölümde de bu talebin yeniden haciz ve tahliye şeklinde tekrarlanması gerekir.Dosyada mevcut, örnek icra takip dosyasındaki takip talepnamesinin incelenmesinden talepte tahliye isteğinin yer almadığı görülmektedir. Tahliye talebi olmayan takibe dayalı olarak, icra müdürlüğünce borçluya 13 örnek ödeme emri gönderilemez. Alacaklı, böyle bir ödeme emrine dayanarak İcra Mahkemesinden taşınmazın tahliyesini isteyemez. Bu durumda mahkemece, tahliye talebi bulunmayan takip talepnamesine dayalı olarak açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken tahliye kararı verilmesi hatalıdır…”
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2020/1175 K. 2020/2309 T. 9.3.2020
“…Somut olayda; taraflar arasında 01.02.2005 tarihli ve 01.05.2012 tarihli kira sözleşmeleri bulunduğu, davalı tarafından sözleşmelerdeki imzanın inkar edilmediği, 01/05/2012 başlangıç tarihli sözleşmenin 1. maddesinde sözleşmenin, taraflar arasında 01/02/2005 tarihinde yapılmış olan kira sözleşmesinin kira süresinin uzatılması, yeni dönem kira bedelinin belirlenmesi ve değişen şartlara uyarlanması amacıyla yapıldığının belirtildiği, 5. maddesinde “Kira süresi 01.05.2012 tarihinden başlayarak 3+2 yıl olarak kararlaştırılmış olup bu sürenin sonunda kiracı mecuru boşaltarak kiraya verene kayıtsız şartsız teslim edecektir.” şeklinde taahhüdün yer aldığı, davalının 01/02/2005 tarihli kira sözleşmesine göre bu tarihten itibaren kiralanan taşınmazda bulunduğu, söz konusu taahhüdün kira ilişkisi devam ederken verilen tahliye taahhüdü olduğu ancak taahüdün belli bir tarihi içermediği görülmüştür.
Tahliye taahhüdünde, tahliye tarihi belli (açık) bir şekilde yer almadığından Türk Borçlar Kanununun 352. maddesinin aradığı anlamda bir tahliye taahhüdünün varlığından bahsedilemez. O halde, ilk derece mahkemesince belirtilen gerekçe ile davanın reddine ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekir…”